Bakan Donner’ın uyum politikalarından vaz geçileceği açıklamasına DSDF’nin tepkisi.
Bakan Donner Wildersleşiyor
İç işleri Bakanı Donner ‘çok kültürlü toplum hedefinden vazgeçileceğini’ söyledi. Hristiyan Demokrat CDA ve Liberal parti VVD koalisyonunun nasıl bir Hollanda istediği ortaya çıkmaya başladı.
İslamiyet ve Türkiye karşıtı söylemleri ile bilinen Wilders’ın partisi PVV tarafından desteklediği azınlık hükümeti, Hollanda’nın ölçü ve değerlerinin öne çıktığı bir toplum istiyor. Uyum için verilen devlet desteğinin kaldırılacağı yeni dönemde ‘uyum sınavını veremeyenlerin’ oturma hakları iptal edilecek. Bunlar Wilders’ın programında yer alan konulardır. CDA’lı Bakan Donner açıklaması ile Wildersleştiğini ortaya koydu.
Artan ırkçılıkla ortak mücadele edilmelidir
Son açıklama en çok Wilders’ın elini güçlendirmiştir. Wilders’ın dışarıdan desteklediği azınlık hükümeti mali kriz, yoksulluk, işsizlik ve ırkçılıkla mücadele yerine toplumda zayıf gördüğü yabancılar, engelliler, yeni gelenleri cezalandırarak puan toplamaya çalışıyor. Hollanda Türklerinin kendi gündemleri yanında ülkedeki siyasal gelişmeleri daha yakından izleyerek sendikalar, muhalefet partileri ve diğer toplumsal güçlerle daha yakın işbirliği içinde Hollanda’nın ırkçı güçlerin eline geçmesine karşı mücadele etmesi gerekmektedir. DSDF bu konuda üzerine düşeni yapacaktır.
Büyük kentlerde çok kültürlü toplum bir hayal değil gerçektir
DSDF olarak büyük kentlerde çok kültürlü toplumun yaşanan bir gerçek olduğunu iddia ediyoruz. Irkçılığa ve artan yabancı düşmanlığına rağmen göçmenler özellikle girişimcilik ve kamu yönetimi alanlarında önemli bir başarıyı yakaladılar. Hollanda Türkleri göçmenlikten yerleşik hayata geçişin sancılarını yaşıyor. Bu ülkeyi kendi ülkesi olarak görenlerin oranı artıyor. Küçük bir grup dışında yabancı asıllılar bu ülkenin yasaları ve değerleri ile uyum içinde yaşamaktadır.
Yerli ve yabancı ayrımı artacak
Bakan Donner’ın açıklamaları yabancılarda ‘istenmeyen vatandaş’ duygusunun güçlendirmesi yanında yerliler arasında gelişen ‘her yanlışın sorumlusunun yabancılar’ olduğu yönündeki kanaati güçlendirecektir.
Hükümet bindiği dalı kesiyor
DSDF uyum politikaları konusunda bir çok yanlışlıklar yapıldığını her zaman söyledi. Bu güne kadar büyük proje bürolarına ve kamu yönetimlerine aktarılan paraların çok azı göçmenlerin gerçek ihtiyaçları ve sorunlarının çözümü için harcandı. Bunun yanında bir çok öz örgüt yeni kuşak ‘yöneticiler’ için bir staj yeridir. Bu örgütler gönüllerinin desteği ile radikalleşmenin önlenmesi, suç işleme oranının düşürülmesi, aile içi şiddetin azalması ve kadınların toplum yaşamına daha çok katılımı gibi konularında başarılı görevler yerine getirdiler. Ülkesel ve yerel düzeyde yöneticiler için başarılı birer partner görevi gördüler. Tüm bunları çok az mali desteklerle yürüttüler.
Bu durumda yapılması gereken bu olanakların kesilmesi değil, daha sıkı kontrol edilmesi, amaca uygun harcanmasının kontrol edilmesi ve doğru hedeflere yönelen öz örgütlere daha fazla olanaklar verilmesi olmalıydı. Hükümet tarihi bir yanlış yaparak bindiği dalı kesiyor.
Farklı kültürlerin bir arada yaşaması düşüncesinin iflas etiğini daha önce CDA’lı Dış işleri bakanı Verhagen yanında Almanya Başbakanı Merkel ve Fransa Devlet Başkanı Sarkozy de dile getirmişti.
DSDF
Genel Başkanı
06 45 62 84 45